(-_- ) Sevgili Dostlarım. Hoş Sefa Geldiniz. Şiirlerimle sizleri Başbaşa Bırakırken, Kulağımın Çınladığını Bilmenizi İsterim.(-_-)

BU SİTE MÜNHASIRAN MUHSİN TOZLU'YA AİTTİR. ŞİİRLERİNİ, HATIRALARINI, VE TÜM ESERLERİNİ BİR ARAYA TOPLAMAK İÇİN YAPILMIŞTIR. ŞİİRLERDE İLHAM KAYNAĞI OLAN, VE YORUMLARI İLE KATKIDA BULUNAN DOSTLARIN HEPSİNE TEŞEKKÜR EDERİZ.

   
  (-_-) Muhsin Tozlu Resmî Web Sitesi (-_-)
  Yirmi Yılda Büyütülen Kızın Kıymeti.
 

Yirmi Yılda Büyütülen Kızın Kıymeti.

29 Ocak 2015, 11:07
 

Eskiden  bizim köyden Kozan' alışveriş için yılda  iki kere  aile büyükleri giderlermiş.

Atla  eşekle 2  günde  gidilir, iki  günde  gelirlermiş. 

 Kafile  halinde  komu  komşu, hısım akraba gidip  gelirkende, birlerinin  nasıl  bir insan olduğunu anlarlarmış.    

      Efendim; dedemle  ebem (baba annem) böyle güz dönemi gaz, bez,tuz şeker vs. altı aylık ihtiyaç için bir kafile Kozan'a yola  çıkarlar. 

Yolda  yiye  içe, kona göçe giderler, alacaklarını alırlar, satacaklarını satarlar, geri  dönerler.

Bir  yerde  konaklarlar. Acıkırlar. kadınlar  yemek hazırlarken erkeklerde tütün sarıp, yarenlik ederler. Yaptıkları alış-verişler hakkında yorum yaparlar. 

Herkes azığını açıp, hanımlar maharetini sergilerken, kocalarıda bu  eli becerikli mahir hanımlar  sayesinde akranları arasında sivrilmesine, diğerleri tarafından, sözünün dinlenmesine yol açarmış çünkü.

Yemeğe  başlamadan ebem (baba annem) birer ikişer Kozan'dan  aldığı zeytinden dağıtır ikram eder. Yol arkadaşları memnun olur teşekkür  ederler.

Komşunun biri zetini ya  bilmezmiş, yada beğenmemiş. "Bu acı zehiri neden verdin" demiş ebeme...! (baba annem) ve zeytini çaılığa  doğru  fırlatır.

Bu  olay  böyle  kalır ama, ebem (baba annem) hiç  unutmaz.

 Aradan  yıllar  geçer, 0 günkü  çocuklar  büyürler, evlenecek  çağa  gelirler. Halamda  büyür, o  komşunun oğluda.  Bir  gün, komşu oğluna  halamı  istemeye gelir.  Ebem (baba annem) pek  hoş  karşılamaz bu  komşunun gelişini. Hiç  karışmaz, kimse yokmuş  gibi işine  bakar. 

Dedem ebeme (baba annem) danışır. "Verelimmi ne dersin" der. Ebemde (baba annem) "ben  karışmam, veriyorsan  kız orda" der keser atar. 

Bunun üzerine  dedemin  yüzü  efkarlı misafirlerin yanına  geri  döner. " Hele bir  bakalım kızada  danışalım" der ve  dünürcüleri yollar. Dedem  içeri  gelince  ebemin tavrı ve  ilk söylediği söz, kıyamete  kadar söylenecetir: "Zeytin tanesinin kıymetini bilmeyen, Yirmi Yılda  Büyütülen Kızın Kıymetini  bilirmi?" der, ve halamı vermezler  tabiki. 

Eski insanlar nasılda  bilirlermiş kıymet bilecek  insanı.

Mekanınınz  cennet olsun, yeriniz pür-nûr olsun.

                         Muhsin Tozlu.

29-01-2015 11:05

https://www.facebook.com/notes/muhsin-tozlu/yirmi-y%C4%B1lda-b%C3%BCy%C3%BCt%C3%BClen-k%C4%B1z%C4%B1n-k%C4%B1ymeti/1021563031193463?pnref=story
 
  Bugün 181 ziyaretçikişi burdaydı! Anlatamadığım Sözlerim, Dinletemediğim Fikirlerim, Yazamadığım Şiirlerim, Söyleyemediğim düşüncelerim, Diyemediklerim, Demeye gerek Görmediklerim...! Size Uğurlar Olsun...! Muhsin Tozlu  
 
Bir Yanımı Kara Taşa Veririm. Lodos yemiş Kar Gibiyim Eririm. Bazı Olur Türlü Hayal Görürüm. Güneş Batıp Karanlıklar Çökende. Muhsin Tozlu. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol