SOMA FACİASINDAN BENİM ANLADIKLARIM.
Eski bir madenci olarak, bu faciayı duyunca neler düşündüm neler! Yazı ile ifade edemediğim için hiç paylaşım yapmadım.
Kimse duyarsız kayıtsız sanmasın.
Bu kadar yazı yazanlar mangalda kül bırakmayanlar, madende çalışmış mı acaba? Yerin metrelerce altında, 5 dakika mola esnasında sızmış mı? ağzı zehir gibi olmuş mu ? yerin dehlizlerinde...!
Kazma kürekle, hantal el arabaları ile, kol gücü ile itilerek sürülen vagonla, rayla treversle, baca ile pasa ile ayna ile, karpit ile, lağam ile galeri, patar, lokum, ile,hava , tabanca, kalem, bom, mal, koğuş, vs. vs... ile hiç kavuşmuşlarmı dersiniz? Böylesilerin sesinin çok çıktığını görüyorum.
Tabiki ihmali, (zannetmiyorum ama) kastı, daha başka zaman ve yerlerde işimize yaracak tedbirleri tartışacağız, tecrübemizi artıracağız. Lakin bunlarınki ki bahane.
Nasıl etsek de başbakana ve sevenlerine küfür etsek diye düşünen, düşünürken de şeytanın bile aklına gelmeyen entrikalar çeviren sözüm ona, vatansever, süzme katıksız Türk, kızıl kominist, koministten bozma ulusalcılarımız vardır.
Yahu kelli felli tebeşir yalamış, söz başında Erciyesi duvar taşı yapan aydınlarımızın, karnını göbeğini devletin hatta hükümetin sağladığı imkanlarla dolduran ensesi ve sevyesi geri, göbeği ve salyası ileri olan mucteba imtiyazlı beylerimiz, ve aynı yarı kaniş, yarı pekinez dünyadan habersiz, maneviyattan ati den maziden malumatsız, ve hiç bir memleket meselesi konusunda fikri olmayan madamlarımız vardır.
Bu hükümet hiçmi iyi bir iş yapmadı. Hangı işini beğendiniz! Siz memlekette huzur bozmakta gösterdiğiniz başarıdan başka nerde başarı gösterdiniz? İğneye iplikmi, bir zincire halkamı taktınız, bir yere çivimi çaktınız?
Milleti bir birine düşürmek için sağcı solcu oldunuz, memeleketin huzurunu kacırmak için 70 lerden beri hatta daha önceden beri elinizden geleni eksik etmediniz!
Şimdiki akıl hocanız Demirel ve o çok sosyal demokrat inönü zonguldak'ta 263 madenci öldüğünde bakın ne yapmış? Dönemin milliyet gazetesinden alıntı:
''Olay 3 Mart 1992’de yaşanıyor..
Başbakan Süleyman Demirel..
Başbakan Yardımcısı, sosyal demokratların kralı, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü!
Kozlu’da olay, akşam saat 20.00 civarında yaşanıyor. Dolayısı ile 4 Mart tarihli gazetelerde küçük küçük haberler..
5 Mart tarihli Milliyet’te, “Kan ağlıyoruz” başlığı var. “Ölü sayısı 98’e çıktı. Toprağın altında hala 200’den fazla yurttaşımız var” deniliyor. Ne Başbakan var ortalıkta.. Ne Başbakan Yardımcısı.. Ne de ilgili bakan! Hatta, ne de bakanlardan tek bir tanesi.. 6 Mart Cuma günlü Milliyet’te ise, “Ocaklar alev alev. Kurtarma ekipleri tehlikede. Galeriler barajlarla kapatıldı 150 işçi kaderine terk edildi” deniyor.
Manşet: “Zor karar. Ölü 122, yaralı 38, yeraltında hala 150 işçi var.”Haberin spotunda ise, “Mecliste bilgi veren Enerji Bakanı Ersin Faralyalı, patlama sırasında bazı işçilerin tahliye kapılarından çıkıp, panik içinde köylerine gitmiş olabileceğini söyledi” deniliyor. Demirel’in ve İnönü’nün haberlerde ismi bile yok. Ortalıkta da yok, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı..7 Mart günü “Duydun mu babam ölmüş” diye iki kibrit kutusu büyüklüğünde bir habere düşmüş haberler!8 Mart’ta ise, bir kibrit kutusu haber: “İşçiler gömüldü.” Başyazar olarak Altan Öymen’in de küçücük bir notu var, gazetede.9 Mart’ta artık haber bitmiş. “Koalisyon bozulursa iç savaş çıkar” diyor Erdal İnönü.. Kozlu’da 263 kişinin ölümünden bir hafta sonra çıkıyor ortaya. Soma’yı da siz takip ediyorsunuz, Bakanları, Başbakan’ı, nasıl yırtındıklarını siz görüyorsunuz. Görüyor ve eminim tükürüyorsunuz, utanmazların yüzüne! ''Ya kahramanlık abideniz Münevver Karabulutun katili Gariboğlu ailesinin avukatı Metin Feyzioğlu(dedesi de Deniz Gezmişe asılsın diyen adam yani kandan beslenmek genlerinde var.) Bursa da 19 işçi öldüğünde patronun pahalı avukatlığını yapıp ölen işçiler kusurlu diyerek tazminat vermemek için çırpınmıştı. Bugün de en önce Soma'ya koştu belki yine pahalı bir avukatlık yapar maden sahibi de hem Tüsiad üyesi hemde masonmuş işte tam Feyzioğlunun savunacağı cinsten bir adam.
Gezi parkı olaylarında başaramadıklarınızı, 25 aralık darbe girişimde yapamadığınızı Soma maden ocağında trafo patlaması sonucu (şu an itibarı ile) 282 işci kardeşimin zamansız ölümü sonucu kazanmak istiyorsunuz!Hükümetin arabasını tekmeleyip, hakaret varı talihsiz laf sarfedenlerin, yürekten acıdıklarına inanmıyorum. Burada iki tane link vereceğim bi dünya provakasyondan çarpıcı 2 örnek
1.( http://www.ensonhaber.com/bbcnin-soma-yalani-desifre-oldu-2014-05-16.html)
2.( http://www.ensonhaber.com/tokat-yiyen-genc-ile-ilgili-ilginc-iddia-2014-05-16.html)
Hükümete olan hınclarını çıkarmak için bu kadar bağırdıklarını çok iyi biliyorum yada böyle anlıyorum bu olayı.
Tabi her ne olursa olsun başbakanlık müşavirinin vatandaşı yada başka yerden gelen provakatörü her kimse herhangi bir insanı tekmelemesi yanlıştır. Derhal istifa etmesi gerekir. Siz nasıl olsa sandıkta yenildiniz. Bu millet sizi dinlemedi. Şimdi bu olayı bahane edin yakın yıkın, özel eğlence düzenleyin. Kıçınız yırtılana kadar bağırın. tepinin, oynayın. Size yandaş olmayanlara küfürler edin. Hakaret edin, Vel hasılı ne hınzırlık, ne körşeytanlık varsa hepsini yapın. Ayrıca hükümet denetimler konusunda eleştirilebilir ama işyeri sahibi pişkin pişkin hiç bir kusurumuz yok derken neden merkez ve doğan medyası tarafından korunur. Tüsiad üyesi beyaz yakalı ve mason olduğu için olmasın sakın! Hele bir yeşil sermaye olsaydı görün o zaman siz eleştiriyi. Bakın o çok sevip özlediğiniz Demirel ve sosyal demokrat Ecevit hükümeti yıllarca Zonguldak Kozluyu kullandılar ama kendi iktidarları döneminde olan krizi nasıl yönetmişler. Deniz Gezmiş olayında olduğu gibi hem seyredip hem de kullanmşlar. 99 Marmara depremindeki koordinasyonu devletin varlığını yada yokluğunu bir hatırlayın lütfen. Ben bu trafonun sabotaj sonucu patlatılmadığından emin değilim. Bu Necip Türk Milletinin bu cenderedende kurtulacağına inanıyorum. Selam ve Dua İle.
Muhsin Tozlu.
https://www.facebook.com/notes/muhsin-tozlu/soma-faciasindan-benim-anladiklarim/866401626709605
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10203324761975470&set=a.1433263387260.2061800.1103172660&type=1&theater¬if_t=photo_comment
YORUMLAR:
Kusura Bakma Muhsin Kardeş.
Sana Katılmıyorum. Verdiğin örnekleri anlarım ama böyle bir felakette 'Yönetenlerin hiç bir payı yok' önermesini çıkarmanı anlamam. Ne aklım, ne mantığım ne de vicdanım buna izin vermez.
Bunun sandıklarda yenilmeyle ne alakası var. Bu mantıkla gidersek, seçimlerinde büyük zaferlerle çıkan Adolf Hitler, Mussoloni gibi liderler bu gün kahraman olurdu !
Kusura bakma.
Büyük çoğunluğu Gazete okumayan, haber-izlemeyen
, beynini televole ,ve survivor kültürüyle doldurmuş bir seçmen kitlesinin seçtiği bir iktidarı sevmek zorunda değilim.
Evet Soma' da hayatını kaybedenler için içimiz kan ağlıyor. Bu felaketin bir nedeni var elbette.
Ama sana göre 'hükümeti zor durumda bırakmak isteyenler trafoyu patlattı 'anlayışını da neresinden tutayım canım kardeşim.
Hem kaza trafo patlamasından değil, eski bir ocağın üzerinin betonlanmayarak kendi kendine yanmasından, yani İHMAL den kaynaklandığı açıklandı. Duymadın mı canım kardeşim.?
Bu felaketlerden, ölümlerden İktidarın hiç sorumluluğu yok öyle mi.
Kusura bakma Muhsin kardeş.
Mısırlı Esma öldü diye hüngür hüngür ağlayıp,. kendi Millletinden 300 kişi ölünce aynı davranışı sahtede olsa gösteremeyenler
i sevmek zorunda değilim.
Zonguldak ta aynı felaket oluryüzlerçe kişi ölür, Kader...
Hızlandırılmış tren raydan çıkar onlarca ölü, Kader...
Soma 'da yüzlerce insanımız ölür. O da Kader...
Yok kardeşim yok
Bunun adı kader değil. Cinayete ortaklık.
Özelleştirme adı altında peşkeş çekeceksin.
Sonra yeterince önlem alınması için gerekli yasaları çıkarmayacaksın
. AB nin bu konudaki sözleşmesini bile imzalamayacaksın.
Felaketin yaşandığı firma sahibi ve bakanlarının vıcık vıcık olmuş ilişkilerine göz yumacaksın.
Denetime giden, işin niteliğinden anlamayan denetçilerinle uyduruktan denetim yapacaksın.
Herkes tonunu 129 dolara mal ederken,bu firma nasıl 25-30 dolara bu kömürü mal etmiş diye araştırmayacaksın
Sora buna Kader diyeceksin. Ben de bunu yiyeceğim..!
Kusura bakma.
Kadere inanan biri 1500-3000 koruma ordusuyla gezmez.
Eğer kadere inanıyorsa bıraksın korumaları Ankara' da öyle gitsin Soma yada görelim.
Bunun adı Kader değil, Kader anlayışını çarpıtmadır.
Bir de bu acıyı anlamak, yüreğimizde sızıntısını hissetmek için ille de madende çalışmamız mı gerekiyor. Ben şiiri de severim ama şair değilim. Birilerinin acısını hissetmek için insan olmak yeterli değilmi canım kardeşim.
Bir konuda haklısın.Bu iktidar iyi şeyler de yapmıştır. Ama yaptığı olumsuzlukları da burada yazmaya kalksam buna sayfalar yetmez. Bunu senle her ortamda tartışırız istersen.
Ama sen benim köşemdeki yazılarımda bunları okursan göreceksin zaten. Yazdıklarıma katılmanı da beklemiyorum. Eleştirilerini de benim gibi sen de rahatça yazabilirsin.
Saygılarımla
CEVAP:
Muhsin Tozlu
Ali Yürekli kardeş, az çok bilirim sizleri, karşınızda aykırı bir görüşümü iki çift sözle ifade etmiş olsam bile neyle karşılaşacağımı biliyorum. Ki bir günlük çalışmanın sonucu bu kadar makam-ı âlinizi işgalimin, esefle karşılaşacağıma şaşmadım! Yılların acı tecrübesi sol yanımda mevcut! Ve konumuza dönelim!
Yönetenlerin kusuru yok demedim. Ankarada adil hakimler vardır merak buyurmayınız!
Sandıkla alakası olmazmı? kuyruk acısı meselesini benden iyi bilirsin. Teselli olacağımız bir kaç başarımız var hele şükür:) Bu akşam "Son Dakika" haberlerine benden çok senin sevineceğini biliyorum:)
Adolf HİTLER yada Musolini örneği ni yanımda bir masada çayımı yudumlarken versen , gülümseyerek bir yudum daha alırdım. Gazete okumayan televole kültürü ile büyüyenlerden miyim ben? Senin, yazı karekterin den YAZARININ nasıl bir kişiliğe ve kültüre sahip olduğunu bilemiyorsan, bu yazdıklarını "kopyala yapıştır" yaptığını düşüneceğim. Zatıaliniz gibi kariyerli 3-5 yuksek okul okumuş, AVAM dan zatların karşısında terlememi beklemeyin! Bol lügatlı kelimelerin karışımından söz dolaştırmayı hiç sevmem. Beni sevmeni rica ettiğimi düşünüyorsan çok beklersiniz.
Bak kardeşim! Benimde içim kan ağlıyor! Ben o işi iyi biliyorum, sen ve bu elim olaydan kâr sağlamak isteyenler halüsinasyon görüyorsunuz?
Siz ki: Gezi olaylarında orman ağaç seversiniz(!)
Ya neyse gerek yok sanırım fazla söze. Çok şey yazacaktım ama vaz geçtim. Bildiğim zıpkınla, bildiğim zehiri tatmak istemiyorum kardeşim. Hiçmi doğru bir kelime yazmadım, hiçmi kayda değer düşüncem yok söyler misin?. Sen ve yoldaşlarının zaten beni adamdan saymazsınız. Neden saya sınız ki. Rakı nasıl içilir, soğuk su başında balıkla rakının buluşmasını, yarımı tamı kaç para, bir kibrit boyu rakı kaç yudum eder, nasıl yenilir nasıl gezilir bunu siz bilirsiniz. Siz ki öz Türk katıksız vatanseversiniz . ben ise maraba, o nitelediklerine bakılırsa gönül gözünü okuyorum kardeşim.! Merhum üstad Karakoç'un dediği gibi, "Biz ne bilek begim, böyükler bilir". ben yazı yazmayı Kaytancı hocanın şiirlerine yorum yazmadan öğrendim. Ha düşünceye gelince ne haddime ki sizin olduğunuz yerde adımın Muhsin Tozlu olduğunu yüksek sesle söyleyeyim. benim ki cahil cesareti. Kusuruma bakmayın, Allah yaratmış işte. Sizin gibi imtiyazlı değilim. Garibim. Adım gibi mahlasım da Garip. Seçilmek sizin hakkınız! Seçmek ise, sizin istediğiniz gibi gizli oy açık tasnif usulüne uygun olmak şartı ile 4 yılda bir aklınıza gelmeliyim. Ben kapınızda el pençe uşak, karım karınıza hizmetkar, olmalı size sevilmek için. Sözümü en az sizin sesinizin tonunda konuştuğumda, kızım yüksek okullarda ukuduğunda, size soğuk su başında rakı payı kesildiğinde neşeniz kaçar!
İktidar sorumluluğndan bahsetmişsiniz. Mısırdaki Esma ya ağladığımdan bahsetmişsin. Yalnız Esmaya değil, Halkın seçtiği kişinin alıkonulmasına ağlıyorum Esma kadar, sen gerçi darbeden yanasın, sana ne ki benim ağladığımdan! Soma şehitlerine ağlamamı sahte olarak telaffuz etmeniz, insana saygı derecenizin, kumpasla ölçülmüş halini gösteriyor üstad!
Yalnız sen benim için değerlisin, memleketlim sın! Bu yazdıklarımdan sonra bunuda söyleyim. Ben bir meclisî âli ye girdiğimde oturacağım yeri, ve selamımı hangi ses tonu ile alınacağını iyi bilirim. "Hoş geldin" diyen olmazsa, "Allaha ısmarladım" demeden çekip gitmesinide birim. Kimsenin bir çayını içmedim, çay söyleyene kahve param hazır cebimde olmadıkça. Karnını devletin nimetleri ile şişirenlerin, devlete en çok küfürle iştigal ettiklerini seyrediyorum hazince!
Değerlisin demiştim sözü çok uzattım özür olsun:)
Değerlisin kardeşim benim. Fikrini lisanınca anlatıyorsun. Bundan tabî ne olaki? ne yazdım tekrar okumak ve düzeltmek gibi bir ahlakım yoktur. Biliyorum neşen kaçtı ama, cahil cesareti say. Nede olsa sizin gibi bey değilim. Kıravatım yok, bağlamayıda bilmem zaten. Kariyerim masam mühürüm yok, İmza atmayıda unutmuşum inanırmısın:) Benim karalamalarıma alaka gösterip harcadığın efora teşekkürü borç bilirim sevgili Ali Yürekli Kardeşim. Saygı ve hürmetlerimi sunarım. Muhsin Tozlu - 0535 471 22 99.
2. YORUM:
Sana Katılmıyorum. Verdiğin örnekleri anlarım ama böyle bir felakette 'Yönetenlerin hiç bir payı yok' önermesini çıkarmanı anlamam. Ne aklım, ne mantığım ne de vicdanım buna izin vermez.
Bunun sandıklarda yenilmeyle ne alakası var. Bu mantıkla gidersek, seçimlerinde büyük zaferlerle çıkan Adolf Hitler, Mussoloni gibi liderler bu gün kahraman olurdu !
Kusura bakma.
Büyük çoğunluğu Gazete okumayan, haber-izlemeyen , beynini televole ,ve survivor kültürüyle doldurmuş bir seçmen kitlesinin seçtiği bir iktidarı sevmek zorunda değilim.
Evet Soma' da hayatını kaybedenler için içimiz kan ağlıyor. Bu felaketin bir nedeni var elbette.
Ama sana göre 'hükümeti zor durumda bırakmak isteyenler trafoyu patlattı 'anlayışını da neresinden tutayım canım kardeşim.
Hem kaza trafo patlamasından değil, eski bir ocağın üzerinin betonlanmayarak kendi kendine yanmasından, yani İHMAL den kaynaklandığı açıklandı. Duymadın mı canım kardeşim.?
Bu felaketlerden, ölümlerden İktidarın hiç sorumluluğu yok öyle mi.
Kusura bakma Muhsin kardeş.
Mısırlı Esma öldü diye hüngür hüngür ağlayıp,. kendi Millletinden 300 kişi ölünce aynı davranışı sahtede olsa gösteremeyenler i sevmek zorunda değilim.
Zonguldak ta aynı felaket oluryüzlerçe kişi ölür, Kader...
Hızlandırılmış tren raydan çıkar onlarca ölü, Kader...
Soma 'da yüzlerce insanımız ölür. O da Kader...
Yok kardeşim yok
Bunun adı kader değil. Cinayete ortaklık.
Özelleştirme adı altında peşkeş çekeceksin.
Sonra yeterince önlem alınması için gerekli yasaları çıkarmayacaksın . AB nin bu konudaki sözleşmesini bile imzalamayacaksın.
Felaketin yaşandığı firma sahibi ve bakanlarının vıcık vıcık olmuş ilişkilerine göz yumacaksın.
Denetime giden, işin niteliğinden anlamayan denetçilerinle uyduruktan denetim yapacaksın.
Herkes tonunu 129 dolara mal ederken,bu firma nasıl 25-30 dolara bu kömürü mal etmiş diye araştırmayacaksın
Sora buna Kader diyeceksin. Ben de bunu yiyeceğim..!
Kusura bakma.
Kadere inanan biri 1500-3000 koruma ordusuyla gezmez.
Eğer kadere inanıyorsa bıraksın korumaları Ankara' da öyle gitsin Soma yada görelim.
Bunun adı Kader değil, Kader anlayışını çarpıtmadır.
Bir de bu acıyı anlamak, yüreğimizde sızıntısını hissetmek için ille de madende çalışmamız mı gerekiyor. Ben şiiri de severim ama şair değilim. Birilerinin acısını hissetmek için insan olmak yeterli değilmi canım kardeşim.
Bir konuda haklısın.Bu iktidar iyi şeyler de yapmıştır. Ama yaptığı olumsuzlukları da burada yazmaya kalksam buna sayfalar yetmez. Bunu senle her ortamda tartışırız istersen.
Ama sen benim köşemdeki yazılarımda bunları okursan göreceksin zaten. Yazdıklarıma katılmanı da beklemiyorum. Eleştirilerini de benim gibi sen de rahatça yazabilirsin.
Saygılarımla
CEVAP:
# Muhsin Tozlu 01-06-2014 21:15
Yönetenlerin kusuru yok demedim. Ankarada adil hakimler vardır merak buyurmayınız!
Sandıkla alakası olmazmı? kuyruk acısı meselesini benden iyi bilirsin. Teselli olacağımız bir kaç başarımız var hele şükür:) Bu akşam "Son Dakika" haberlerine benden çok senin sevineceğini biliyorum:)
Adolf HİTLER yada Musolini örneği ni yanımda bir masada çayımı yudumlarken versen , gülümseyerek bir yudum daha alırdım. Gazete okumayan televole kültürü ile büyüyenlerden miyim ben? Senin, yazı karekterin den YAZARININ nasıl bir kişiliğe ve kültüre sahip olduğunu bilemiyorsan, bu yazdıklarını "kopyala yapıştır" yaptığını düşüneceğim. Zatıaliniz gibi kariyerli 3-5 yuksek okul okumuş, AVAM dan zatların karşısında terlememi beklemeyin! Bol lügatlı kelimelerin karışımından söz dolaştırmayı hiç sevmem. Beni sevmeni rica ettiğimi düşünüyorsan çok beklersiniz.
Bak kardeşim! Benimde içim kan ağlıyor! Ben o işi iyi biliyorum, sen ve bu elim olaydan kâr sağlamak isteyenler halüsinasyon görüyorsunuz?
Siz ki: Gezi olaylarında orman ağaç seversiniz(!)
Ya neyse gerek yok sanırım fazla söze. Çok şey yazacaktım ama vaz geçtim. Bildiğim zıpkınla, bildiğim zehiri tatmak istemiyorum kardeşim. Hiçmi doğru bir kelime yazmadım, hiçmi kayda değer düşüncem yok söyler misin?. Sen ve yoldaşlarının zaten beni adamdan saymazsınız. Neden saya sınız ki. Rakı nasıl içilir, soğuk su başında balıkla rakının buluşmasını, yarımı tamı kaç para, bir kibrit boyu rakı kaç yudum eder, nasıl yenilir nasıl gezilir bunu siz bilirsiniz. Siz ki öz Türk katıksız vatanseversiniz . ben ise maraba, o nitelediklerine bakılırsa gönül gözünü okuyorum kardeşim.! Merhum üstad Karakoç'un dediği gibi, "Biz ne bilek begim, böyükler bilir". ben yazı yazmayı Kaytancı hocanın şiirlerine yorum yazmadan öğrendim. Ha düşünceye gelince ne haddime ki sizin olduğunuz yerde adımın Muhsin Tozlu olduğunu yüksek sesle söyleyeyim. benim ki cahil cesareti. Kusuruma bakmayın, Allah yaratmış işte. Sizin gibi imtiyazlı değilim. Garibim. Adım gibi mahlasım da Garip. Seçilmek sizin hakkınız! Seçmek ise, sizin istediğiniz gibi gizli oy açık tasnif usulüne uygun olmak şartı ile 4 yılda bir aklınıza gelmeliyim. Ben kapınızda el pençe uşak, karım karınıza hizmetkar, olmalı size sevilmek için. Sözümü en az sizin sesinizin tonunda konuştuğumda, kızım yüksek okullarda ukuduğunda, size soğuk su başında rakı payı kesildiğinde neşeniz kaçar!
İktidar sorumluluğndan bahsetmişsiniz. Mısırdaki Esma ya ağladığımdan bahsetmişsin. Yalnız Esmaya değil, Halkın seçtiği kişinin alıkonulmasına ağlıyorum Esma kadar, sen gerçi darbeden yanasın, sana ne ki benim ağladığımdan! Soma şehitlerine ağlamamı sahte olarak telaffuz etmeniz, insana saygı derecenizin, kumpasla ölçülmüş halini gösteriyor üstad!
Yalnız sen benim için değerlisin, memleketlim sın! Bu yazdıklarımdan sonra bunuda söyleyim. Ben bir meclisî âli ye girdiğimde oturacağım yeri, ve selamımı hangi ses tonu ile alınacağını iyi bilirim. "Hoş geldin" diyen olmazsa, "Allaha ısmarladım" demeden çekip gitmesinide birim. Kimsenin bir çayını içmedim, çay söyleyene kahve param hazır cebimde olmadıkça. Karnını devletin nimetleri ile şişirenlerin, devlete en çok küfürle iştigal ettiklerini seyrediyorum hazince!
Değerlisin demiştim sözü çok uzattım özür olsun:)
Değerlisin kardeşim benim. Fikrini lisanınca anlatıyorsun. Bundan tabî ne olaki? ne yazdım tekrar okumak ve düzeltmek gibi bir ahlakım yoktur. Biliyorum neşen kaçtı ama, cahil cesareti say. Nede olsa sizin gibi bey değilim. Kıravatım yok, bağlamayıda bilmem zaten. Kariyerim masam mühürüm yok, İmza atmayıda unutmuşum inanırmısın:) Benim karalamalarıma alaka gösterip harcadığın efora teşekkürü borç bilirim sevgili Ali Yürekli Kardeşim. Saygı ve hürmetlerimi sunarım. Muhsin Tozlu - 0535 471 22 99.
2. YORUM: