(-_- ) Sevgili Dostlarım. Hoş Sefa Geldiniz. Şiirlerimle sizleri Başbaşa Bırakırken, Kulağımın Çınladığını Bilmenizi İsterim.(-_-)

BU SİTE MÜNHASIRAN MUHSİN TOZLU'YA AİTTİR. ŞİİRLERİNİ, HATIRALARINI, VE TÜM ESERLERİNİ BİR ARAYA TOPLAMAK İÇİN YAPILMIŞTIR. ŞİİRLERDE İLHAM KAYNAĞI OLAN, VE YORUMLARI İLE KATKIDA BULUNAN DOSTLARIN HEPSİNE TEŞEKKÜR EDERİZ.

   
  (-_-) Muhsin Tozlu Resmî Web Sitesi (-_-)
  Tatlı Şeker Acı Acı Yananlar
 

TATLI ŞEKER VE ACI ACI YANANLAR...!

Nbş Kotasının Düşürülmesi, Pancar Üreticisini Sevindirmiş. 
Niye acaba? Pancar kotası yükselecek, fazla ekip fazla kazanacaklar. 
İyi bari. 
Galiba NBŞ Zehrini daha az yiyeceğimizden dolayı sevinen yok benden başka. 
NBŞ ne olduğunu bilmeyen (pardon) bilen varmı? 
Peki pancar kotası artacak mı acaba? Pancar fabrikası kalmadı ki...'
Kodamanın biri BOR ŞEKER fabrikasını arazisi için almış güya. Fabrika şeker üretmeyecek. 
Kota yükselirse pancar tarlada kalır Yerköy'lü Ali İhsan Yılmaz gibi, Afşinli Battal Sınır gibi, Yazıbelen'li İsmet Özdemir gibi.

Kime ne gardaş, kimin derdi kimi ilgili yor? 
Bırakalım menfaatımız kadar dindar, menfaatımız kadar Müslüman olmayı. 
Gelin bir çay içimi kadar zamanınızı bana verin beni dinleyin...!

-1) AİLE SİSTEMİ BOZULDU.
-2) TARIM SİSTEMİ BOZULDU.
SONUÇ:
-3) HALKIN ÇALIŞMA ŞEVKİ BOZULDU.
Bu üç konunun bir birini domino taşı etkisi yaptığını anlatayım. Yanlışımı yazmazsanız vebali boynunuza olsun.

Her köyde ve kasabada örneklerini bulursunuz bulmak isterseniz. 
Bir Satılmış emmi var. Yaşı altmışın üstünde. Babasından kalan beş dönüm tarlaya 100 dönüm daha katmış, ömrünü tarlasına takımına harcamış. Yememiş içmemiş karısı Ayşe hala ile reçberliğe öküzle başlamışlar, üç oğlan büyütmüşler. Torun sahibi olmayı arzulamışlar hep. Oğlanlar sıra ile okulu bitiren askere gider gelirler. En büyüğü 35, en küçüğü 26 yaşındalar. Ortancası 30 unda filan. 
Oğlanlar bekar büyüğünü 10 yıl önce dillere destan bir düğünle evlendirirler, 6 Ay evli kalırlar, gelin işi gücü beğenmemiş babası evine gitmiş gelmemiş. Bir dahada evlenecek gelin adayı bulamaz. sonunda köyü terk eder. İzmirde Boyoz'cuda Hamurkarlık yapıyormuş. 
İkinci oğlan köyde kız bulamayınca evlendirme proğramına gider, bulamaz. 
Suriyeli (Azeri tabiriyle pezevenk, benim tabirimle beyefendi) bulur onun kanalıyla bir kız bulurlar. Ye iç tak takıştır, elini bile sürmeden kız kaybolur. Sonunda Antalya'da bir Rus turistlere hizmet veren yerde aşçı yamağı olarak çalışıyormuş. 
En küçüğü de geçen sene gitmiş. Evlenmek istemiş, köydeki kızlar babanın evine gelin gelip köy işlerini yapamayız demişler. Güvenlikçiymiş. Kimi bir markette, kimi bir barda çalıştığını söyleniyor. 
Ayşe halam çocuklarım sabah uyanamaz yanlarına gideyim demiş, gitmiş. Gidiş o gidiş. Daha kendi başına vilayete gitmemişken, oğlanlarının arasında mekik dokuyormuş.

Gelelim Satılmış emmiye...!

Satılmış emmi yalnız yaşıyor. Geçen sene tefeciye ödenek olarak verdiği tırdan kalan yedek konteynırının karını kürüyordu. Yorgun dizleri merdiveni titretiyordu. 
Oturduk bir tabureye, birer cıgara telledik ve çay demlenirken koyulduk bir sohbete.

Ben 25 yıl önce omzumda hızar motoru ile odun keserken odununu kesip karnımı doyurduğumu hatırlattım. Hatırladı ve gözleri doldu. 
Çocukları küçüktü o zaman. Şimdi hiç kimse yok. Salonda bir sürü ayakkabı vardı o zaman, şimdi bir iki çift ayakkabı duruyor. 
Çay şekeri eritirken, bende tecrübe ve hatıra dağarcığımı doldururken, Satılmış emminin yüreği eriyordu. Çaya kattığımız şeker Satılan şeker fabrikasından pancar verip aldığı son şekermiş. Pancar ekimi durmuş, Durmasada çocuklarının olmayışı işleri bıraktırmış. Ekim ve söküm ekipmanları karın altında kalmış. İsteyenlere satmamış, belki tekrar çocuklarım gelir diye umut etmiş. Çiftçilikten kalan borçları yüzünden parası tükenmiş, hemde ekipmanlar heder olmasın diye satmayı düşünüyor. 
Geçen sene ne işçi bula bilmiş, ne ırgat bulabilmiş. İki Suriyeli bulmuş, Hem işten anlamamışlar hemde alet ve edevatları hor kullanmışlar. Ve gitmişler. 
Evi ve tarlası araç gereci başına bela olmuş. Durumunu hiç beğenmedim.

Baktım Satılmış emminin hali bu. Zamanında bende feleğinden aynı çemberinden geçmiştim. O zaman bu günleri tahmin ettim, feryat-figan yazdım, çizdim söyledim ama kimse sözümü şeyine tatmamıştı. Ben söyledikçe dübüründen mes'ul olduklarını düşünenlerin yarınki halini biliyorum ama yazmayacağım. 
Şimdi Her köylü Satılmış emmi ile benim gibi. Aile sistemi felç durumda. Kimse köyde tarım işleriyle uğraşmak istemiyor. Suriyeliler olmasa tarla işcisi bulmak imkansız. Herkes şehirli olmuş. Köyde salça yapan tarhana, erişte turşu yapan kadınlar ellerinde birer telefon parklarda, tivitleyip dürtecek birilerini ararken, her şeyin çok pahalı olduğundan dem vuruyorlar.

Köyde, köylü ekim yapmıyor. Motor masrafı, Tohum, gübre ilaç işçilik, işçilerin sigortası kendi bağkur borcu adamı bitiriyor. Dahası eşinin tarım işine soğuk davranması, eşi ile işi arasında tercih yapması gerektiği durumunu doğuruyor. Ve sonu malum işte. Kadın boşanmayı düşünüyor, kocası bu kadar emeğine mi acısın, Yuvasının dağıldığınamı acısın, Hanıma uysa bundan sonrasını nasıl yaşayacağınının garantisi olmayışınamı yansın bu ruh haliyle hatalar hataları doğuruyor film bitiyor. 
Zina suç olmaktan çıktı şükür. Kuran'ı kerimi yeniden yorumlayıp, şu müşvik, necip milletin İslam din anlayışını kendi yaşantımıza uydurduk mu her iş tamam. 
Bir kaç sene içinde zina %800 e yaklaşmış. Genelevine gidenler buna ait değil sanırım. Orası resmi sayılır, zina dan sayılmaz(!) Herhalde. Çünkü genel evleri kapanıyor. Allaha şükür ben kapısını bile bilmem ama, geçen biri bana yazmıştı.

Adana genelevine de Müftü yardımcısını kayyum olarak atandığını yazıp çizdiler amma yalanlayan olmadı. Manukyan vergi rekortmeniydi bir zaman, Demekki baya bol paralı bir sektör. %800 artan başka bir sektör var o da elektirik faturası. 
Bu konuda kadınlara yazık olduğunu düşünüyorum. Haklarının yendiği kanaatindeyim. Erkeklerin gideceği genelevi varsa kadınların gideceği genel evide olmalı.

NE OLDU? 
Hani adaletliydin iz? 
Karısı hastaneye diş kontrolüne diye şehre gidenler ne düşünürler dersiniz? İşte sizde şehre giderken karınız aynısını düşünüyordu.

Adaletli olun. Adaletli olmayan insan olamaz. Müslüman zaten olamaz.

Bu köylünün hali. Ya şehirliler? 
Şehirlileri de şehirliler yazsın. Benim bildiğim, aynı köy ailelerinin yaşadığı facianın sunturlu sunu yaşıyorlar. Şehir yanıyor. Fabrikalar yanıyor, şirketler yanıyor,mağazalar yanıyor, aileler yanıyor, insanlık yanıyor...!

Topyekun yanıyoruz. Bu yangını söndürmek yerine acıyı hissetmemek için hap yutanlar ile başım belada kalıyor vesselam. Muhsin Tozlu

 
 
  Bugün 112 ziyaretçikişi burdaydı! Anlatamadığım Sözlerim, Dinletemediğim Fikirlerim, Yazamadığım Şiirlerim, Söyleyemediğim düşüncelerim, Diyemediklerim, Demeye gerek Görmediklerim...! Size Uğurlar Olsun...! Muhsin Tozlu  
 
Bir Yanımı Kara Taşa Veririm. Lodos yemiş Kar Gibiyim Eririm. Bazı Olur Türlü Hayal Görürüm. Güneş Batıp Karanlıklar Çökende. Muhsin Tozlu. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol