|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Eski defterlerden...
Askerden gelmiştim. Serimde bir sevda yeli esiyordu. Günde bir şiir yazıyordum, sazımla maden ocağındaki çalıştığım arkadaşlarıma çalıp söylüyordum... O çalıştığımız köyde bir düğün vardı. Hem kız evinden hem damat evinden okuntu geldi. Çünkü beni tanırlar severlerdi. O devirde davetiye kartı filan yoktu. Ya bir avlu, çay bardağı, çakmak gibi şeylerdi. Hiç oyun bilmem. Hatta utanırım oynayanları seyrederken, ter basar adeta.
Bu düğüne gitmem gerekti. Ama oyuna kaldıracaklarını iyi biliyordum. Bizim yörenin gençleri iyi oynardı. Oyun konusunda çok ünlüyüz çünkü. Ama gel gör ki ben oyun bilmem...
Yakındaki sağlık ocağına yaya olarak gittim. En azından 5 km. vardı. Uzaktı ama, ne yapayım başka çarem yoktu. Bir hemşire sabah erken, gözlerini uğuşturarak kalktı geldi. Dedim utana sıkıla: Abla durum böyle böyle! Kolumu alçılayalım. Yoksa benim ölüm günüm bu gün. Hemşire hanım şaşkın şaşkın baktı gözlerini bir daha üfeledi. Olmaz dedi. Başımı belaya sokarsın demek istedi. Etme gurbanın olam, gitmesem küserler, gitsem oyun bilmem, çaresi yok, ne istersen vereceğim dedim.
O günün 2 işci yevmiyesi kaç lira ise , ona anlaştık. Sağ kolumu alçı yaptık. Düğüne gittim, oyuna kaldırmadılar, herkesin ilgi odağında kaldım. Geçmiş olsuna geldiler. Bir yanlış iş yaptık, sağ kolumu alçı yapmışız. Yemek yemede zorlandım. Ama oynuna kalmadan çok iyi idi.
Muhsin Tozlu.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 443 ziyaretçikişi burdaydı!
Anlatamadığım Sözlerim,
Dinletemediğim Fikirlerim,
Yazamadığım Şiirlerim,
Söyleyemediğim düşüncelerim,
Diyemediklerim,
Demeye gerek Görmediklerim...!
Size Uğurlar Olsun...!
Muhsin Tozlu
|
|
|
|
|
|
|
|