(-_- ) Sevgili Dostlarım. Hoş Sefa Geldiniz. Şiirlerimle sizleri Başbaşa Bırakırken, Kulağımın Çınladığını Bilmenizi İsterim.(-_-)

BU SİTE MÜNHASIRAN MUHSİN TOZLU'YA AİTTİR. ŞİİRLERİNİ, HATIRALARINI, VE TÜM ESERLERİNİ BİR ARAYA TOPLAMAK İÇİN YAPILMIŞTIR. ŞİİRLERDE İLHAM KAYNAĞI OLAN, VE YORUMLARI İLE KATKIDA BULUNAN DOSTLARIN HEPSİNE TEŞEKKÜR EDERİZ.

   
  (-_-) Muhsin Tozlu Resmî Web Sitesi (-_-)
  İŞTE OKUL İŞTE ÖĞRENCİ
 

İŞTE OKUL İŞTE ÖĞRENCİ

Zaman saati ve tarihi 09.12.2018 - 20:49 u gösteriyor. 
Bu topraklar için Çanakkale'de Sarıkamış'ta, çeşitli meydan muharebelerinde kan döken can veren dedelerimizi, içim dola dola, dişlerimi sıka sıka dualarımla yad ediyorum.

Bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Neden zaman saatini ve şanlı geçmişimiz hatırlayıp, içimin dolduğunu bir solukta özetleyelim

Çok eskiye takılmayalım. 100 Yıllık tarihimizi ben canlı şahitlerinden dinlediğim için bilebiliyorum. Ve yahut anlayabiliyorum tasavvur edebiliyorum. 
Ben Adana Saimbeyli'denim. 1900'lu yılların başlarında Ermeniler ile bizim Müslüman Türkler karışık yaşarlarmış. Güya yönetim ortakmış ama, Ermeniler zengin ve nüfuzlu oldukları için Türkler üzerinde ağır baskı yaparlarmış. Tüccarlık yaparlarmış, zanaarkarlık ve bil umum rant Ermenilerin elindeymiş. yerli halk ise fakir, savaştan savaşa sürülmüş savaş yorgunu, kara sabana , bir çift öküze muhtaçmış.
Kaymakam Türk ise, Karakol Ermeni'ymiş. 
Zamanla Ermeniler halkı tefecilikle, fahiş mal satmakla halkı canından bezdirmişler.
Fransızlar İşgal için adana'ya gelince, Ermeniler ayaklanmışlar. Saimbeyli ve köylerine baskın yapıp akla hayale gelmeyen zulümler yapmışlar. 
Bu aziz ve necip millet, toplanmış bağımsız çete kurmuşlar Ermenileri Saimbeyli'den sürmüşler.

Ermeni baskını sırasında, öldürülen anne babaların yetim çocuklarını, sağ kurtulan Türk kadınlar kendi çocukları gibi görüp, yokluk kıtlık içinde yarım ekmeğini o yetimlerle bölüşüp büyütmüşler. Hatta Ermenilerden kalan çocuklara da bu kadınlar bakmışlar. Çünkü Ermenilerle kapı komşuydular, tuz ekmek hakkını saymış bizimkiler.

(Konuyla alakalı bir yaşanmış hikaye) Linke tıklayın. 
https://www.facebook.com/notes/muhsin-tozlu/t-ermeninin-ha%C3%A7%C4%B1/697150006968102/

Ben bu olayları canlı yaşamış dedenin torunuyum. Dedem 7-8 yaşlarındaymış. Ermenilerin zulmünü bizim aile yaşamamış ama, dedemin kardeşlerinden birisi o çatışmada şehit olmuştur.

Biz sade Saimbeyli'nin kurtuluşunu yaşamadık, Sarıkamış harekatını, Çanakkale harbini, Yemen harbini yaşadık. Bu savaşlarda şehit olan askerlerin çocuklarına, Anadolu kadını, kendi çocuğu gibi baktı büyüttü. 
Erkekse sünnetini yaptırdı, saçını tıraş ettirdi, tırnaklarını kesti. Bir dizine kendi çocuğunu, öbür dizine bir yetim çocuğu koydu, kendi dahil bir kaşıkla çorba içtiler. Kız oğlan hiç fark etmedi. Bir çarığı iki çocuk giydiler yerine göre. Hiç biri birinin artığından tiksinmediler. Yarı aç yarı tok fakir aileler, donsuz köyneksiz "ZUBUN" denilen entari gibi uzun üst giysisi buldular ise çok şanslılardı o devirde. 
O insanlar öyle yaşamış, ben ise bunları dedemden ve köy büyüklerinden dinleye dinleye büyüdüm.

Gelelim günümüze...!
NE OLDU BİZE?
Ben 7 çocuk babasıyım, 5'i yaşıyor, 6 yıldan beri yalnız yaşıyorum, çocuklarımı hiç birini görmedim yolda görsem tanımam. 
Tanıdığım dostumun arkadaşımın bile çocuğunu koklayıp öpemiyorum, paytak paytak yürüyen çocuklara uzaktan bakıyorum, öpsem, "taciz etti" derlerse ya?
Beni bırakın, babası bile kendi çocuğunu öpemiyor. 
Çocuk babasından uzakta büyüyor. Zaten babası ya iştedir, yada kahvededir. 
Annesi ya çocuğun babasından ayrıdır, boşanmıştır, yada çocuğu kreşe bırakıp işe gitmiştir. ikisinin birisi yani. 
Çocuk ise bir başka kocasından kaçan bir kadının insafında, Akşam annesinin gelmesini kuş yavrusu gibi bekliyor.
Bekliyor ama, kadın işte patronun baskısından, iş arkadaşlarının takılmasından asılmasından akşama kadar yorgun ve bezgin eve gelmiştir. Ev, ev değildir artık, otelde değildir, ya cezaevi yada kabiristandır sanki.
Dirlik düzen hak getire. Herkes bir alemde dürten tivitleyen beğenen paylaşan ganikıyamet...

Ermeni zulmünden kalan yetimlere bakan analara ne oldu? Nereye gittiler? 
Biz artık yaşlandık, sürdük savurduk, unu eledik eleği duvara astık. 
Kocasına çay vermeden kaçıp, çay bahçesinde çaycılık yapan annenin çocuğu, bir başka kocasına eş, çocuğuna ana olmamış ve ya olamamış birinin insafında büyüyen çocuk büyüdüğünde NASIL BİR İNSAN OLUR DERSİNİZ? 
Örneği işte bu videodaki öğretmenine saygısızlık yapan delikanlıdır. Öğretmen çaresizdir. çaresizliğin daha başka resmini göremezsiniz.
Bu çocuğun annesi, çocuğun babasını takmıyor. Baba terbiyesi görmemiş, ana şefkati de görmemiş, işte olacağı budur. 
İllaki Ermeni tekrar yurdumuzu işgalmi etsin? Halkın yarısını kılıçtan geçirmesi mi lazım? Neden bu sıkıntıyı öngören olmaz, neden bu karanlık sonucu birisi göremez?

Söylemesi benden. Allah sonumuzu hayır eylesin.

Muhsin Tozlu

09.12.2018 - 20:49

 
 
 
-0:14
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 156 ziyaretçikişi burdaydı! Anlatamadığım Sözlerim, Dinletemediğim Fikirlerim, Yazamadığım Şiirlerim, Söyleyemediğim düşüncelerim, Diyemediklerim, Demeye gerek Görmediklerim...! Size Uğurlar Olsun...! Muhsin Tozlu  
 
Bir Yanımı Kara Taşa Veririm. Lodos yemiş Kar Gibiyim Eririm. Bazı Olur Türlü Hayal Görürüm. Güneş Batıp Karanlıklar Çökende. Muhsin Tozlu. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol