Sene 1992-1993 yılları idi. Sırplar Bosna Mostar köprüsünü yıkmışlardı.

O günlerde memleketim Adana'ya  yolum düşmüştü. Sabancı Merkez Camiini seyrediyordum. Mostar'ın acısını, inşaatı bitmekte olan bu Cami'inin heybeti ile gideriyordum. İnşaatı tamamlanmak üzere idi. Kubbesinin üzerindeki ustalar karınca kadar görünüyordu. Belki, caminin ihtişamından gözüme öyle görünüyordu!

Az ileride bir raportaj yapan birisini gördüm, bende yaklaştım kameraya. Baktım ki TV5 in ünlü sunucusu Hüseyin Goncagül. Kamera ile mikrofon arasına kimsenin girmemesi için, gelip gidenlere, kamera gerisinden yol veriyordum gönüllü olarak. Bir kaç kişi ile raportaj yapılmasına şahit oluyordum. 

Bir tane Üniversiteli keçi sakallı saçını arkadan bağlamış entel dallamanın birisine gelmişti sıra! Usta sunucu Hüseyin Goncagül Cami inşaatı hakkında soru soruyordu. Bu maneviyattan habersiz, midesi ile dizi arası için yaşadığını zanneden zavvalı da: Bir kültür merkezi, sinema, düğün salonu, iş merkezi olsa daha iyi olurdu. Boş yere bu kadar emek ve para harcandı mealinde görüşünü anlatıyordu...

Goncagül'ün bir teklifi olmuştu saçı keçeleşmiş kız ile oğlan arası kararsız vaziyetli geleceğin aydınına: Sırplar iyi biliyor köprüleri yani mabetleri yıkmayı. Getirelim yıksınlar ne dersin? gibisinden manidar bir söz demişti. Sonra TV ye canlı yayına bağlandım, Hüseyin Goncagül'e bu anımızı anlattım. Oda hatırladığını söyledi  ve, çok ilginç bir raportaj idi demişti.

Benim bu canlı yayında bu anımızı anlattıktan sonra, tanıyan dostlarımdan çok tebrik mesajları almıştım. Bir daha Adana ya gidemedim. Bu yıl içinden geçtim ama zamanım yoktu ziyaret edemedim. Ölmeden bir vakit namazı kılmayı çok isterim ama İnşallah kısmet olur.

Muhsin Tozlu

9 Eylül 2014 - 00:30