NE İSTEDİN ÇİÇEKTEN..?

Şu kızın saçından tut, dokunmayın yanağa,
Elinizden kaçırıp, aman salmayın dağa.
Çok fazla incitmeden kucaklayın biriniz,
Hiç tereddüt etmeden alın hemen konağa.

Konağa alıncada bir güzel soyacaksın,
Kirini ve pisini güzelce yuyacaksın.
Namluya tanksavarı özenle yerleştirip,
Hiç fazla bekletmeden bir güzel koyacaksın.

Bu kaltağı bu sıra,her yerlerde görüyom,
Rüyamda yaklaşıyor saçlarını örüyom.
Bu işin kanunun,ben yazar ben uyarım,
Kimse merak etmesin cevazı ben veriyom.

Birinen ikiynen yetinme buna sakın;
Hiç acıma çekinme,buna peş peşe yekin.
Birdaha yaparmı ki,yeni yıl bu hatayı,
Bu çiçeği kırmanın sonucuna bir bakın.

Biraz üstüne çıkar,birzcıkda yan getir;
Birisi gelir iken,birin ileri götür.
Kuralı ben koymuşum,izini ben vermişim,
Çok acele eyleme, işi biraz geç bitir.

Şeytan karışır imiş, bazen acele işe,
Çiçeği kıranları,dizmeli etli şişe.
Bildiğin usulleri,dene bir bir o biçim,
Varsın görsün gününü başı yatıktan düşe.

Bu ders buna az gelir,bir senelik burs olsun,
Eğer gene yolarsa,yarinkine ders olsun.
Belki doğuranada varır gider bir ucu;
Meraklı yandaşların hepisine kurs olsun

Eğer bu güzel işlem gider ise hoşuna,
Demedi deme bana, belâ olur başına.
Evin tadı bozulur,yenge ne der kumaya;
Uyuz olur takılır artık senin peşine..

Yolduğu yaprakların,çiçeklerin vahı var,
Ekenin ve dikenin sulayanın ahı var.
İyi dinle sözümü iki elim yakanda;
Bu gariban Muhsinin benzersiz eyvahı var...

                      Muhsin Tozlu.
             Dostlarımdan  özür  diliyorum.